Aliağa siyasetini son bir haftadır abuk sabuk insanlar meşgul ediyor.
Sessiz sakin takip etmeye çalışıyorum.
Aliağa gibi Ülke’min önemli ticaret ilçelerinden birini neler meşgul ediyor diye üzülüyorum.
Bir önceki hafta.
Aliağa Gemisander’in Başkanı’nın ağabeyini birileri vuruyor.
Ne düşünüyorum, biliyor musunuz.
Ben diyeyim ki, racon kesme.
Siz diyin ki basit bir vurulma.
Öyle ya!
Aliağa, Teksas oldu.
Önüne gelen racon keser.
Bu kadar racon moda olunca.
Daha bir yılını bile tamamlamış CHP’den meclis üyesi seçilen biri.
(Bana göre yetişkin ergen)
Cesaret gösterip, delikanlı gibi.
Basın açıklaması yapıp, aslanlar gibi istifasını vermek yerine.
E -devlet üzerinden gizlice gerçekleştiriyor.
Niye mi?
Yaptığı eylemin arkasında durmak gibi derdi yok diye düşünüyorum.
Bana göre talimat ile hareket eden.
Henüz bir şeyleri hayatında oturtamamış biri.
Nitekim o da modaya uyuyor.
Bugün, (Pazar günü) yanına birilerini alıyor.
Mafya dizilerini hatırlatan bir yürüyüşle.
Önde ortada da kendi.
Yanlarında ve arkasında birileri sokaklarda.
E dedik ya yetişkin ergen.
Kendine yakışanı yapıyor.
Kurtlar vadisinden fırlayıp çıkmış çakma Polat Alemdar edasıyla yürüyüşünü Sosyal Medya hesabında paylaşıyor.
Üstelik bilgelik dolu bir racon yazısı ile.
Yazının bir bölümünde (felsefi ağırlıklı hep öyle olur ya)
“Bazen dar bir aile, görünmeyen geniş bir arena’ya dönüşür. Bu Arena yalnızca kan bağlarından değil. İdeolojilerden arındırılmış politik çıkarlardan ve farkındalıklarla şekillenen bir ortamdan oluşur. Dar bir çevrenin aksine, hem ideolojileri hem de can bağını anlatır.”
Ne anladınız?
Çorbaya koşuyorum, çorbaya değil mi?
Emin olun.
Benim anladığım ise aynı şey; “mıçtım, şimdi de üzerine bir tüy dikeyim tam olsun.
Derdim çorba ama bunu racon kokan bir yazı ile oraya buraya süpürge ile dağıtayım.
Al sana ne anladığım.
Araya bir de kalabalığı üyesi olduğum bu ülkenin aşiretlerinden birine dair de süsleme yaptım mı.
Oldu bu iş.
Çocuk, sen o aşiretin ( maalesef ki bir üyesisin) ağzına aldın.
Git o ağzını bir yıka.
Geçmişi yüzyıllara dayanan, Anadolu tarihinde birçok misyonlar yüklenmiş o aşireti şahsi çıkarların için kullanmaya kalkmak haddine mi?
Aday adayı iken ofisime aile büyüklerin ile gelmiştin.
Her birinin ellerinden öperim.
CHP’li bir kardeşimde vardı.
Hatırladın mı?
Hah işte önce onlara bir sor…
O aşireti ağzına almak.
Araba modeli ile saç modeli değiştirmeye benzemez.
Atalarının kemiklerini sızlatma
CHP Meclis Üyeliği’nden malum çocuk istifa edince kızılca kıyamet koptu.
Her gelen bana bu konuda niye bir şey yazmıyorsun dercesine kinayelerde bulundu.
Konuyu açan herkese aynı şeyi söyledim.
Bu eylem sonuçtur.
Hastayı ölmeden ağlayın.
Sonrasının kıymeti yok.
Tüm bu gelişmeler yaşanırken.
İki ayrı grup göbeğini kaşıya kaşıya güldüğü kesin.
Bunlardan biri Serkan Acar ve ekibi.
Diğeri ise o ismi listeye yazanlar.
Daha listeler YSK’ya verilmeden kaygılarımı paylaştığım bazı kanaat önderleri.
Seçim sürecinde ciddi mali risk alan dostlarımla paylaştığım da.
Bazıları bu listeyi ballandıra ballandıra anlatıyordu.
Gene onlara; Siteler mahallesine geridesiniz ,çalışma yapmanız lazım derken.
Onlar ne kadar ileride oldukları aynı üslup ile anlatıyordu.
Bana göre bir kıl kuyruğun anket sonuçlarını belge olarak sunuyorlardı.
Şimdi o dostlarımın ne diyeceğini az çok biliyorum.
Aynen şöyle diyecekler,
Ya Hayrettin, hayret bir şey ya, görüyor musun olanları”
Sütten çıkmış ak kaşık olacaklar.
Onlarla karşılaşmayı çok isterim.
Sormak istediğim şey ise çok net.
CHP’lileri yanılttınız.
Belli ki bir hesabınız vardı.
Keşke beni yanıltmasaydınız.
Benimle ne hesabınız vardı?