Tolstoy bir kitabına şöyle giriş yapiyor;
"Bir gün yolda gidiyorum, atımdan indim,
Çünkü deve dikeni çiçeklerini gördüm,
(Deve dikeni dikenlidir ama ortasından pembe bir çiçek açarlar)
Onlardan bir kaç tane toplamak istedim,
Gittim, elimi attım.
Baktım bayağı sert, köklerinden gelmiyorlar,
Kırmaya çalıştım, kırılmıyorlar.
Bir an da kendimi deve dikeni çiçeğiyle boğuşur halde buldum.
Ve bir kaç dakika sonra ellerim kan içindeydi.
O güzelim deve dikeni çiçeklerini de paramparça yapmışım.
Sonra baktım kendi kendime ve dedim ki;
Sen ne yapıyorsun?
Kendi ellerini kana buladığın gibi o güzelliğide mahfettin.
Ne için?
Ona sahip olma hırsıyla....
Şimdi soruyorum Aliağa Belediye Başkan Aday Adayı Çağatay Güç'ü aday adayı yapan eskimişlere
Çağatay'ın o güzelim geçmişini,
Tertemiz, berrak duruşunu,
CHP kongresini bile kaybetmiş,
Eskimiş,
Toplumda antipatik hale gelmiş
Kabul görmeyen insanlar olarak yola çıkarak nasıl mahf ettiniz?
Sırf ilçe kongresini kaybetmiş olma hırsı sizin gözlerinizi nasıl kör etti?
Üzgünüm Çağatay.
Herkesin belediye başkanı olacakken, eskimişlerin yok ettiği aday adayı olarak kalabileceğinden dolayı üzgünüm.
Daha önce yaşanılanlardan ders çıkartmak lazımdı.
İnsanlar değişim istiyor.
CHP değişim istiyor ve değişiyor da...
Değişim sadece kürsüdeki adamın değişmesiyle olmaz.
O adamın yanındakilerinde değişmesiyle olur.
Sayın Ali Serçe bunu başardı.
Simdi, kaybedenler B planını devreye soktu.
Düşün artık Aliağa'nın yakasından!
Aliağa'nın 10 yılına yazık ettiğiniz yetmedi mi de Çağatay'a da yazık ettiniz?
Ey Ali Serçe ve ekibi...
Yeni bir kapı aç
Yüzüne kapılar kapananlara ümid olsun....