Vatandaş belediye meydanında bugün böyle haykırıyordu.
Arife günü tüm sahil esnafı kepenk indirmiş.
Belediye meydanında sandalye masa yakarken.
“Ekrem burada, Başkan nerede” diye slogan atıyor.
Gelen tatilciler servis alamıyor.
Esnafta camlarında
BELEDİYE BAŞKANININ ZORBALIĞI YÜZÜNDEN DÜKKANIMIZ KAPALIDIR.
Yazısı asılı duruyor.
Bayramın 1. günü zabıta esnaf karşı karşıya.
Aynı meydanda itişip kakışıyorlar.
Doğru şeyleri yaparken yüzünüze gözünüze bulaştırmada üstünüze yok.
İmar servisin ne işe yarar?
Sahil düzenleme ile alakalı proje üretirsin.
Toplarsın esnafı.
Onlar sana bir adım gelir.
Sen onlara bir adım gidersin.
Orta yol bulunur, işi çözersin.
Tüm esnafa da taahhüt name imzalatırsın.
Dersin ki;
Bu uygulamanın dışında bir sandalye atıldığını görürsem .
(Atıyorum)Yüz Bin Lira ceza keserim.
Ne şiş yanar ne kebap.
Bunca yıldır işgaliye Cumhuriyeti’ne dönmüş halinden yavaş yavaş.
Kendi dokusuna dönmeye başlar.
Bu kadar basit şu işte, esnafı getirdiğin hale bak.
Demeyeyim demeyeyim diyorum ama hakikaten yazıklar olsun.
Şu hale bak.
Hükümet Tüm Türkiye’de süre gelen eylemlerin hızını yavaşlatmaya çalışmak gibi anladığım.
Bayram tatilini dokuz güne çıkarıyor.
Öğrenciler evlerine gitsin.
Vatandaşlar tatile gitsin gibi çaba sarf ediyor.
Esnaf kirasını, personel maaşlarını ödeyemiyor.
Hükümetin dokuz günlük tatilini umut olarak görürken.
Senin yaptığına bak.
Bu neyin kafası?
Anlaşılır gibi değil.
“Sana verdiğim oy için ellerim kırılsın”
Diye İsyan ettiriyorsun.
Foça’ya seçilen Başkan mısın?
Firavun musun belli değil.
Tamam anladık.
Kumaşında yok.
Sende Başkanlık adına ne vizyon ne de Foça sevgisi var.
Yok, yok.
Tombaladan çıkmış gibisin.
Da..!
Etrafında hiç mi danışmanın yok.
Bunca yıl Foça’ya hizmet etmiş.
(Birikim anlamında her birinden enaz 5 tane Saniye çıkar)
Meclis üyelerin var.
Onların fikirlerini de mi dinlemiyorsun.
Bir konuda anlaşalım.
Foça seninle ileri gitmeyecek.
Belki üç beş yakınınla mevcut yetkin üzerinden palazlanacaksınız diye düşünüyorum.
Ya sonra?
Hangi yüzle Foça sokaklarında dolaşacaksınız.
Şundan emin ol.
Bir daha ağzınla uçan kuş yakalasan o makamı rüyanda bile göremezsin.
İşim gereği bütün ülkemi dolaşıyorum.
Senin kadar beceriksiz bir başkan profili daha görmedim.
Foça’nın sınavısın sen.
Bu kadar adaletsiz, sevgisiz işler yaparken.
Maltepe mitinginde sende; “Hak, Hukuk, Adalet” diye slogan attın mı?
O sloganı haykırırken
Bu kadar haksız, adaletsiz davranırken yüzün kızardı mı?
Üç beş tane trolun yalakalığı ile bahar gelmiyor.
Bil istedim.
Bilmemek ayıp değil.
Biliyormuş gibi davranmak ayıp.
Çevrende diyecem ama sen zaten Foça’da bile yaşamıyorsun ki.
(Nereden bilecen Foçalıları)
Foça’ya katkı koymak dışında derdi olmayan yığınla insan var.
Görüş şunlarla.
Onlar bir şeyler üretsinler.
Sende ben yaptım diye hava at.
Sen olarak yaptıklarınla üç şeyi hızla bitiriyorsun.
Kendini….
Foça’yı…
Partini…
Yapmazsınız bilirim.
Sizde bu kibir.
Bu cehalet.
Bu Ego varken.
Vatandaşın dediği gibi ;
“Bayramın 1. günü gidin” ya .
Hatta öyle bir gidin ki bayramdan bayrama bile gelmeyin.
Yıllarca Gökhan Demirağ’a yapmadığım muhalefetim kalmamıştı.
Niye?
Halk için..
Gençler için..
Esnaf için proje üretmiyor diyeydi.
Gökhan Başkan, sana mum oldum ya.
En azından Foça’nın hunharca yağmalanmasına sessiz kalmıyordun.
Esnaf- halk ile böylesine karşı karşıya gelmiyordun.
Getirmiyordun.
Bir gün bunları yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi.
Saniye Başkanın halkı canından bezdirme çalışmalarını görünceye kadar.
