Size bir hikâye anlatacağım.
Baştan söyleyeyim bu hikâyeyi dünyanın hiçbir yerinde bulamazsınız.
( Bir ilçe hariç)
Sözünü ettiğimiz hikâyenin kahramanları birbirlerine hep madik atmışlar.
Sonra yaşadıkları yerde İlçe Başkanlığı seçimi yaklaşınca.
Birbirine madik atma konusunda cömert davranan kişiler bir araya gelip.
Bir adayı desteklemek adına toplantı düzenliyorlar.
Üstelik bana göre, Baş madikçinin sahibi olduğu Cafe’de.
Öncelikle birbirlerine.
Nasıl mı?
Biri Belediye Başkanlığına aday oluyor.
Bir diğeri o günlerde.
“Ben ş......ze oy da vermem, destekte vermem”
Dediği iddiasını söz konusu partinin birçok kişisi tarafından biliniyor.
Sonra destekte vermem, oy da vermem dediği (Küfürle) kişinin desteği ile ilçe başkanı oluyor.
Sonra bir başkasına meclis üyesi sıralamasından madik atılıyor.
Gel zaman git zaman.
Bir başkası gene İlçe Başkan ’lığına aday oluyor.
Bu kez ona madik atıldığı için İlçe Başkanlığını rakibine kaptırıyor.
Üstelik madik atanlar hepsi bir yerde.
Onu desteklemediklerini ballandıra ballandıra anlatıyorlar.
Yersen.
Mağlubiyetten kendilerine hisse çıkarmıyorlar.
Ancak; madik attıklarını iddia ettikleri kişi de onlardan birini desteklemek adına o toplantıya katılıyor.
Öyle değilse niye o toplantıda olsun ki?
Madik atan atana.
xxxxxxxxxx
Madikçilerin birbirlerine attıkları madikleri yazmaya devam etmeyeceğim.
Belki daha sonra.
Muhtemelen, abarttığımı ya da olmaz öyle şey.
Yoktur öyle bir yer diyeceksiniz.
Haklısınız, olmasın zaten.
Olmamalı.
Direk ya da endirekt birbirlerine madik atarken.
Gerçekte partilerine attıkları madiğin.
Sizce farkında mıdırlar?
Ben de yorum yok.
Onu da siz söyleyin.
Şimdi bu madikçiler dolaylı olarak.
Bilerek ya da bilmeyerek
Bana göre her anını bile bile attılar ya, neyse
Geçen Salı günü bir araya gelmişler.
Gördüğüm aday adayları içerisinde en vizyonlu adaylardan birini desteklemek adına.
Ne diyim.
Hayırlı işler.
Asıl merak ettiğim bu kadar madik atma konusunda tecrübeli ekip.
Bu kez kime madik atacaklar.
Aday adayına mı?
Partilerine mi?
xxxxxxxxx
Ne saçmalıyorsun.
Yoktur böyle bir yer.
Böylelerinin insan içine karışacak özgüvenleri dahi olmaz.
Olamaz.
Diyorsunuz, biliyorum.
Şu Dünya’da öyle bir yer var.
Neresi mi?
ALİAĞA..!
Kalın sağlıcakla…..