Foça ne kadar şanslı bir İlçe.
Kız Meslek Lisesi mezunu bir eğitimci başkanları var.
Her ilçeye nasip olmaz böylesi.
Hem hizmet vermiyor.
Hem de eğitimci kimliğini konuşturuyor.
Mesela; 29 Ağustos günü basına bir röportaj veriyor.
Dinleyince akıl, bilgelik ve eğitim-öğretim kokan açıklamalar duymaya başlıyorsunuz.
Foça’nın çöp yığınlarını, pislik içindeki rezaletini anlatıyor.
Anlatırken adeta sı.tım ama dur üzerine bir de tüy dikeyim, diyor.
Şöyle ki; Saniye Başkan, “Çevre atıklarını belediye toplamak zorunda değil.
Bu yıl özellikle toplamadım.
Eğer rahatsız olacağın (Çevre atıklarından söz ediyor) bir görüntüyse, onu atınca onunla yaşayacağını bilmen lazım” diyor.
“Çok açık konuşuyorum, bu yıl çevre atıklarınızı toplamayacağım diyorum” diyor.
Gördünüz mü bak?
Nasıl eğitici- öğretici bir yaklaşım.
Muhtemelen Foçalıları, 0-3 yaş grubu zekâ ve algısına sahip insanlar olarak görüyor.
Çünkü Bu yaş grubuna davranışlarla eğitim, daha iyi sonuç veriyor.
Öyle olmalı; zira 3-6 yaş gurubu zekâ ve algısına ya da bizimde normal insanlar gibi akıl sağlığına sahip insanlar olarak görülseydik.
Diyalogla çözüm daha etkin olurdu.
Belli ki, bilge başkanımız bizimle eğleniyor.
Başkanımızın aldığı çok değerli eğitimler ve engin tecrübesi ile neye nasıl davranış sergileyeceğini bilen erdem dolu bir açıklama yapıyor.
Hepsi güzel de; şu fır döndü gibi, iki gün sonra sözünü yercesine Yenifoça’da çevresel atıklarının alayını toplamak ne ayak?
Bak bunu anlayamadım.
Ya susun, Foça’nın içine ettiniz.
Mağdur edebiyatı genelde trolde işe yarar.
Varsa trolleriniz onlar sizi buradan beslesin.
Konuşmayın,
Her konuştuğunuzda bir yerleri yakıp yıkıyorsunuz.
Bir plan yok.
Çalışma yok.
Bilgi yok. Vizyon yok.
Halka seçmene görünen o ki saygı da yok.
Beceri desen hiç yok.
İş böyle olunca da çuvallamak, en iyi yaptığınız şey oluyor.
Biliyor musun, Saniye Hanım keşke Başkan olmasaydın.
Seni çok eskiden tanıyan biri olarak söylüyorum.
Muhtemelen etrafında olan şakşakçılar yüzünden, hem Foça’yı, hem de kendini nasıl yok ettiğini göremiyorsun diye düşünüyorum.
Başkan’a “yazık” demeyeceğim.
Yazık kelimesini aşalı çok oldu.
Umarım kendisi de görür.
Xxxxxxxxxxx
Cevval mi cevval.
Siyasetçi mi?
Hem de ne siyasetçi.
Foça’ya yüzyılda bir gelir senin gibisi.
Kim mi?
Çok ayıp bilmeniz lazım.
Tabi ki Günal Biçer.
Entrikaların, algı yönetimin baş mimarı.
Yeni özelliklerle de, kendini donatmaya başladın.
Mesela omurgasız siyaset.
Mesela CHP babanın şirketi.
Kafana göre yer değiştir.
Bir yerde çalışanları canından bezdirince bi ton dayak ye.
Sonra gene yer değiştir.
Siyaset, kafana göre cirit atma meydanı.
Mesela, çıkar ilişkilerin gereği,
Foça’daki, kanaat önderi olarak gördüğün ağabeylilerinin, ablalarının,
Eteğinin altına saklanıp ilk fırsatta onları sırtından vurma meziyetini bilmeyen yok gibi.
Da, benim asıl merak ettiğim, “ar” duygunuzu da mı kaybettiniz?
Xxxxxxxxxxxxxx
Foça’da o kadar mağdur gençlerimiz var ki.
Size Yenifoça’dan bir kızımızın hikâyesini anlatayım.
Kızın babası beyin tümörü.
Ameliyat sonrası kemoterapi tedavisi alıyor.
Anneanne ve teyze de aynı evde yaşıyor.
Niye biliyor musunuz?
Anneanne alzheimer hastası.
Teyze şizofren, tedavi alıyor.
Anne ise kalçasından boynuna kadar omurilikte platin çiviler ile yaşıyor.
Böylesine kronik olmasa da, birçok evladımız
Üniversiteyi ya da liseyi bitirmiş.
İş arıyor.
Ellerinden tutan yok.
Çaresiz ve umutsuzca yarınlarına bakıyorlar.
İş böyle iken.
İşi, arabası, evi.
Geliri olan; yani belediyeden kazanacağı paraya çok da ihtiyacı olmayan biri(?).
(Bu gençlerle kıyaslayınca)
İddia doğruysa, 45 yaşındaki kız arkadaşını Foça Belediyesi’ne memur yapıyorsun.
(Başkan ile neyin pazarlığı sonucu, kabul ettiği zamanla ortaya çıkacak)
Sen ve sen gibi siyaseti sadece kendisi için yapan kim varsa ………………. versin.
Bu arada geçen Pazartesi, belediyeye giriş yapılıyor.
Muhtemelen bu duyulursa delege seçimlerinde size eksi yazmasın diye; iş başı yaptırma işini erteliyorsunuz öyle mi?
Seçmene abla kardeş abi söylemleriniz, bu durumda sizi kırk ayak yapmıyor mu?
İnsanların yüzüne bakınca hiç mi yüzünüz kızarmıyor?
Sizin gibiler yüzünden şu Foça’ya hiç gelesim yok.
İşlerim olmasa, değil içinden geçmek,
Uçakla üzerinden dahi geçmeyeceğim.
Nasıl bir şeye dönüştünüz böyle?
O kadar çaresiz gencimiz dururken
Hiç mi vicdanınız yok diye soracam, ama olsa zaten sızlardı diye düşünüyorum.
O gençlerimizin ailelerinin elleri iki yakanızda olsun emi?
Bir gün bu düzen bitecek.
O zaman, Başkan sen ve bazı meclis üyeleriniz; Foçalının yüzüne nasıl bakacaksınız?
Foça sizi unutmayacak.
Nasıl anacaklarını sakın merak etmeyin.
TOLSTOY’un bir sözü ile bitirelim.
Diyor ki; “Cahilde eksik olan akıl değildir.
O kurnazdır, eksik olan ahlaktır.
Cahil güçlüdür.
Kendi mutluluğundan başka hedefi olmayan.
İnsan kötü insandır”
Kalın sağlıcakla…