Aliağa muhalefeti anlatacak en doğru cümle.
Tebrikler.
El birliği ile CHP denen partiyi bitirme çalışmalarınız sonuçları bir bir ortaya dökülmeye başladı.
Biraz ağır oldu değil mi?
Hadi son birkaç ay neler oldu bir bakalım.
Bir delege seçimi furyası başladı ki;
Sormayın.
İlçe seçimlerinden CHP’nin ne kazandığına bakalım istiyorum.
En başından bu yana Aliağa CHP’den çok.
Hangi aday, ne kadar delege çıkartacak savaşına dönüştü.
Partileri bir sürü operasyon yedi.
Belediye Başkanları, yardımcıları, bürokratları içeri alındı.
Herhangi birinden açıklama duyan var mı?
Bu süreçte birbirinizin adeta gözünü oymak dışında ne yaptınız?
Açıkçası ben duymadım.
En son 14 Eylül günü Tandoğan’a bir gün sonra CHP’nin göreceği davayı protesto için Ankara’ya gidenleri gördünüz mü?
Bu partinin daha yeni çiçeği burnunda delegelerinden partilerine sahip çıkmak adına yola çıkan kaç kişiyi gördünüz?
Ya İlçe Başkanlığına aday olanlardan?
Ya bir önceki yerel seçimin cevval aday adaylarından?
Ya meclis üyesi aday adaylarından?
Neredeler abi?
Sizin gerçekte derdiniz partinizin istikbali mi?
Şahsi istikbaliniz mi?
Otobüste olan Aliağa İlçe Başkan Yardımcısı Murat Gümüş duruma isyan eden bir açıklama yapıyor.
Gümüş,” “Hani nerede yerel seçim öncesi aday olabilmek için mücadele eden, listelerde sırasını beğenmeyip istifa eden meclis üyeleri?
Nerede STK’ların, sendikaların ısrarlarıyla listelere girenler?
Nerede yönetim kurulu üyeleri, delegeler, sosyal medyada ahkâm kesenler?
Daha da uzayan, Sosyal Medya hesabından açıklama yaptı.
Partiniz umurunuzda olsaydı o zor gününde partinizin yanında yerinizi almış olurdunuz diye düşünüyorum.
Parti üyelerinin sadece üçte birinin seçtiği delegeler ile sevinç naraları atanlar.
Utanmıyorsunuz değil mi?
Parti üyelerinizin üçte ikisi size oy vermemek adına sandığa gidip oy bile vermiyor.
Sizce yandaşlarınızı yarıştırıp.
Benim daha çok yandaşım var.
Mantığı ile CHP’li oy vermeyen üçte iki çoğunluğu görmüyorsunuz bile..
İlçe Başkanlık hesapları yapıyorsunuz.
Onurlu duruş, istifa edip çekilmek varken.
Partililerime rağmen İlçe Başkanı olamayacağım demek varken.
Başka hesaplar peşinde hala ortalıkta siyasi figür olarak dolaşıyorsunuz.
Ne diyim.
Helal olsun size
ACAR BAŞKAN TEBRİKLER
Muhalefet yerlerde.
Kum havuzunda oynar gibi birbirlerinin altını oyarken.
Sen.
Önce partileri dizayn ediyorsun.
Sendikaları dizayn ediyorsun.
Hemşeri derneklerini dizayn ediyorsun.
Sporu dizayn ediyorsun.
İşadamlarını dizayn ediyorsun.
(Bu başlıkları ilerleyen yazılarda açacağım)
Şimdi de yakında gerçekleşecek olan Esnaf odası seçimlerini dizayn etmeye çalışıyorsun.
Yanına aldığın üç beş danışmanla da sürekliliği sağlamaya çalışıyorsun.
Nasılsa karşında bir güç yok.
Vallahi bravo.
Bugün Hükümet Caddesi esnafının son derece masum tanışma kahvaltısına koyun postu giyerek.
Mevcut oda başkanı ve yandaşları ile şovunu yaptın.
Koyun postu giymeyi size yakıştıramadım.
Niye biliyor musun?
Oda seçimlerine iki aday daha var.
Sen onların oyuyla.
Hele bir tanesi var ki.
Seçimlerde can siper hane sana çalıştı.
Bu çifte standart niye?
Diğer iki adayı da çağır kahvaltıya.
Belli ki aslında o kahvaltı senin organizasyonun.
Yakışmadı başkan.
Sana böylesi hiç yakışmadı.
Esnaf odası seçimi arifesinde diğer iki adayı ayrıştıran çalışmalar.
Hiç şık durmadı.
Siz kendinize yakıştırdıysanız.
Söylenecek sözüm yok.
“Ne var canım, sende art niyetlisin” diyebilenler için fotoğrafı anlatayım.
Kahvaltıya yaklaşık 30 dakika kala kahvaltı alanına gittim.
Hazırlıklar başlamış.
Masalara kahvaltı servis ediliyor.
Henüz esnaftan gelen birkaç kişi var.
Masalara servisi yapan esnaf olmalıyken.
Aslında ev sahibi gibi görünen, oda başkanı yapıyor.
Beni gördüğüne pek sevinmemiş olacak ki yüzünden düşen bin parça.
Şimdi şu söylenebilir.
Öyle ya esnaf oda başkanını çağırmayalım mı?
Ne kadar masum soru değil mi?
Doğru çağrılabilir.
Ancak o da Serkan Başkan gibi gelir oturur.
Ev sahipliği yapmaz.
xxxxxxxxxxxx
Ardından vaatler vaatler.
Hele biri vardı ki esnaf pek memnun kaldı.
Oysa onların ipini çeken bir proje olduğunun farkında değiller.
Cehennemin yolları iyi niyet taşları ile örülür.
Aynen yat limanı projesini anlatırken söylenen süslü cümleler gibi.
AVM’ler yat limanı içine açılacak dükkânlar.
O dükkânlara gelen markalar gibi.
Hemen yanı başınızda Yenifoça yat Limanı yapıldı.
Gidin bakın bakalım.
Yenifoça esnafının ipini çekti mi?
Çekmedi mi?
Yoksa Yenifoça’ya katkı mı koydu?
Bir gidin görün, esnaf ile görüşün.
Dışarıdan gelen otomobillerin nasıl yat limanı çevresine park ettiklerini.
Sonra nereye gittiklerini bir görün.
Kafeler sokağının gençlerden oluşan müşteri profili kalacak mı sanıyorsunuz?
Onlar da oraya akacak.
Tıpkı Yenifoça’da olduğu gibi.
Peki, kim kazanacak?
Esnaf mı?
O markaları getiren para babaları mı?
Demem o ki makyaja devam.
Muhalefet, uyu sen.
Acar başkan son derece profesyonel çalışma ile çok laf çok işe yürü….
Sağlıkla kalın….