11Ocak’ta “SON SAVAŞIN SON KALESİ” diye bir yazı kaleme almıştım.
O günlerde kaleme aldığım yazı ile alakalı Komplo Teorisi diyenler.
Şimdiler de yaşananlara ne diyor?
Seçimlere 9 gün kala tüm kartlar açılmaya başlandı.
Her iki tarafta Vezire oynayıp “ŞAH” demeye hazırlanıyor.
O yazıda particilik denen (en azından bu seçimde) gereksiz afyon ile uyutulmayın.
Demeye çalışmıştım.
Tıpkı 79’da Rıza Şah Pehlevi’yi gönderip.
Yerine Humeyni’yi getirilmesi adına ciyaklayan bazı sol kafalardan kalemlere kadar.
Doğru tercihinizi Ülke’ den yana kullanın dercesine
Önceleri sağcıların – solcuların tercihleri vardı.
Bakıyorum da kendine solcu diyenler.
Rusya’nın yanında yer almayacaklarını söylüyorlar.
Üstelik her platformda.
Sayın Kılıçdaroğlu, BBC’ye verdiği röportajda.
“15 Mayıs’ta Türkiye’nin yönü değişecek. Öncelik Rusya değil, Batı olacak” derken.
Sizce ne dedi.
Ben söyleyeyim; Küresel Kapitalizm ile birlikte hareket ediyoruz.
Vay arkadaş..!
Sol oylar küresel Kapitalizme hizmet edecek.
Ne günlere kaldık.
Öte yandan Sayın Akşener, Mayıs ayında doğalgaz bedeli ödenmemesine şeyle açıklama yaptı.
Dedi ki, “Putin kıyak yapmış”
Kime?
Cumhur İttifakına.
Nasıl bir denklem içine girdik böyle.
Çok tehlikeli açıklamalar bunlar.
Ülkemin altına dinamit yerleştirmek gibi.
Gerçekte Rusya, Küreselcilerden Ulus Devlet Bekası sözünü alabilseydi Ukrayna’ya girer miydi?
Hayır.
Yani Güvenlik gerekçesi ile Ukrayna’da.
Bu savaşın kazananı kim?
Dolar- petrol kulübü.
Kaybedeni Kripto para – Yeşil Enerji kulübü.
Yani Avrupa birliği ve arkasındaki Küresel güçler.
Bu savaşta Türkiye tam da denge unsuru oluştururken.
Ukrayna’dan ve Rusya’dan övgüler, teşekkürler alırken.
Sayın Kılıçdaroğlu,” Türkiye’nin yönü değişecek” derken.
Ne anlatmak istedi.
Ben söyleyeyim, Rusya’nın karşısında, Küresel sermayenin yanında yerimizi alacağız.
Rusya Ukrayna’ya niye savaş açtı?
Ulus devletleri yok etmeye dayalı küreselcilerin DÜNYA’YI SIFIRLAMA” projesini bitirmek adına bir basamağı aşmak.
Parçalanma tehdini ortadan kaldırmak adına değil mi?
Bu savaşta kiminle beraber?
Amerika’nın ulusalcı derin İngiliz yani Anglo Saksoncuları, ve Dünya’nın Perto – dolarcılarıyla.
Sen Küreselcilere Türkiye’nin yönünü değiştirirsen.
Rusya, Ukrayna’ya hangi gerekçe ile savaş açtıysa aynı gerekçe ile sana savaş ilan eder.
Kuzeyden Rusya sana savaşı başlatırken.
Aynı gerekçe ile Güneyden yani Suriye’den ve Ege adalarından Amerika sana savaş açar.
Ülkedeki Üslerden bahsetmiyorum bile.
Gördün mü bak.
Birden her yer Cehenneme döner.
Koltuk hırsı nasıl bir şeyse.
Ateş ile oynandığını kimse görmüyor mu?
Bir yandan, “TÜRKİYE’NİN YÜZ YILI” sloganları atılırken.
Öte yandan, “KURU SOĞAN, ADALET” sloganlarının gölgesinde korkunç bir yere sürüklendiğimizi göremiyor musunuz?
14 Mayıs’la alakalı Avrupa Basını son on yılın en büyük seçimi diye gazete ve dergilerinde manşetler atıyor.
Hergün Tv proğramlarında akademisyenler ve gazete köşe yazarları seçimi nasıl Millet İttifakı kazanır diye makaleler kaleme alıyor ve yorumlar yapıyorlar.
Niye?
Bizde bu başlıkları kaç kişi sorguluyor diye çok merak ediyorum.
Yurt dışına kaçan FETÖ’cüler dönüş için gün sayıyor.
PKK’lılar ceza evlerinin boşalacağına inanıyor.
Nereye gidiyoruz böyle?
Şimdi bu konuşulmayan ama aslında kapalı kapılar ardında yapılan anlaşmalar miting alanlarına taşıyor.
Gerçek böylesi bir süreci gösterirken.
Bu Türkiye’nin Demokrasi mücadelesi gibi buram buram afyon kokan sloganlar ile açıklamalara ne demeliyim bilemedim.
Bir düşün bakalım.
Aslında bu neyin, kimin seçimi?
Türkiye’nin Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimi mi?
Hadi oradan.
Sen varlığını sürdürme ya da yok oluşa bir adım daha yaklaşma seçimin olmasın.
Uçurumdan atlayanlar gibi.
Kalın sağlıcakla…